Altın, diğer metallerden farklı olarak büyüleyici bir tarihe ve insanların nezdinde özel bir yere sahiptir. Binlerce yıl kralların, sultanların, sarayların süsü, zaferin sembolüdür. Son zamanlarda küresel para birimleri için bir para standardı ve çok çeşitli elektronik cihazlar ve tıbbi uygulamalarda kullanılan değerli bir metaldir. Modern günlerde, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB), tarafından parasal referans olarak gösterilen altın artık global bir yatırım aracıdır. Peki, hepsi bu kadar mı? Altın fiyatları gerçekte neden bu kadar önemli?
Altın Nasıl Bir Elementtir? Altının Benzersiz Özellikleri Nelerdir?
Altın metalinin değerini sorgulamadan önce altın ile ilgili bazı temel kavram ve özellikleri hatırlamakta yarar var. Altın yoğun, sarı renkli, parlak, işlenebilir, yumuşak bir metaldir. Au sembolü ve atom numarası 79 olan bu kimyasal elementtin sembolü Au’dur. Altının erime noktası 1.064 °C ve kaynama noktası 2.856 °C’dir. Altının atom kütlesi 196.96, yoğunluğu 19.30 g/cm³’tür. Bu sayılar pek bir şey ifade etmiyor olabilir. Diğer taraftan altın metalinin yüksek değerinin muhtemel nedenlerinden bazıları eşsiz estetik özellikleridir.
Altın, bir metal olarak onu çok değerli kılan, eşsiz fiziksel ve kimyasal özelliklere sahiptir. Altın, tüm metallerin en yumuşağıdır. Eritilen 1 ons altın, 80 km uzunluğunda ince altın bir tel haline getirilebilir. Aynı şekilde 1 ons altın eritilerek 9 m² ve 0.000018 cm kalınlığında bir tabaka şekline dökülebilir. Altın metalinin elektriksel direnci (0.022 mikro-Ω) ve termal iletkenliği (310 W/m -1) ısı ve elektriğin iletimi için çok etkilidir. Altın, asil bir metaldir çünkü oksitlenmez, ayrıca en yüksek korozyon direncine sahiptir ve sadece nitrik asit ve hidroklorik asit karışımı ile korozyona uğrar.
Tarihte İlk Altın Ne Zaman Çıkarıldı? Hangi Uygarlıklar Altın Kullandı?
Kesin bir tarih olmamakla birlikte, M.Ö. 2000’li yıllarda Peru çevresinde altının takı olarak kullanıldığına dair izler, altının günümüzden 4000 yıl kadar öncesinde kullanılıyor olduğuna işaret ediyor. Ancak Truva bölgesinden çıkarılan altın takılar, Neolitik Dönem, yani M.Ö 4500-8000 yılları arasında da altın kullanıldığını gösteriyor. Sonuç olarak, Aztekler, İnkalar, İskitler, Sarmatlar, Mısırlılar, Asurlular, Persler, Sümerler, Yunanlar ve Lidyalılar başta olmak üzere bütün uygarlıklar altın ile ilgili olmuş ve para, takı veya süs eşyası olarak kullanmışlar.
Altın Rengi Başka Hangi Metalde Var?
Altın kelimesinin literatüründeki kaynağı “güneş ışıltısı” anlamına gelen Yunanca “aurum” kelimesinden gelir. Sarı, ışıltılı altın rengi diğer metallerden ayrılır, çünkü altın sarısı rengi başka bir metalde yoktur. Saf altının karakteristik sarı rengi, elektronlarının doğal yapısından kaynaklanır. Altın, gümüş ve bakır gibi başka metallerle alaşım yapıldığında, alaşım miktarına göre kırmızı, yeşil, beyaz gibi farklı renklere sahip olabilir.
Altın Kıt Bir Kaynak mı?
Altının hem fiziksel hem de kimyasal özellikleri harika, çok kullanışlı ve istenen pek çok şeyi yapmak için yeterlidir ve bir materyal olarak çok değerlidir. Değerli olmasının temel nedeni ise az miktarda olmasıdır. Altın yeryüzünde bulunan en kıt metallerdendir. Çıkarılması zor ve ayrıştırılması maliyetli olduğu gibi, Dünya’da bulunan tüm altınlarının toplamı 170 bin ton veya 5. 500 ons civarındadır. Bu hacmi gözünüzde canlandırabilmeniz için yaklaşık boyutu 19 m² olan tek bir altın küp düşünebilirsiniz. Bu, bir voleybol sahasına konmuş altın bir küp ise dünyadaki altın miktarının ne kadar az olduğunu ve bu nedenle de ne kadar değerli olduğunu açıklayabilir. Altın gibi az ve ulaşılmaz olan her zaman değerlidir ve değerini asla kaybetmez.
Piyasada olan veya bilinen altın miktarı az olabilir ancak iyi haber şu ki, yakın bir zamanda yeryüzünde altın tükenmeyecek. Yapılan jeolojik araştırmalar, halen zeminde 50 bin ton kadar altın olduğunu tahmin ediyor.