Enflasyon, birikimlerin sessiz düşmanıdır; satın alma gücünü günden güne eritir. Altın ise, tarihsel olarak kendini kanıtlamış bir enflasyon koruma kalkanıdır. Fiyatlar genel düzeyindeki artışlar karşısında paranın değeri düşerken, altın genellikle değerini koruma eğilimindedir, bu da onu yüksek enflasyon ortamlarında aranan bir varlık haline getirir. 2025 yılı beklentileri de göz önüne alındığında, sağlam bir altın portföyü oluşturmak, yatırımcıların reel getiri elde etmeleri için artık bir seçenek değil, bir zorunluluk haline gelmiştir.
Peki, bu koruyucu kalkanı doğru şekilde nasıl inşa edebiliriz? İşte 2025 koşullarına özel 5 temel kural: Birincisi, çeşitlilik prensibini uygulamaktır. Portföyünüzün tamamını tek bir varlığa yatırmak yerine, altının yanında hisse senedi veya gayrimenkul gibi farklı varlık sınıflarına da yer verin. İkincisi, fiziki ve kaydi dengesini koruyun. Bir miktar fiziki altının yanı sıra, banka hesapları veya altın sertifikaları gibi kaydi varlıklara da yer vererek hem güvenlik hem de likidite avantajını yakalayın.
Yatırım tavsiyesi değildir.